Yaşam süprizlerle dolu.
Yaşadığımız ağır kışın tablosunu resmi mercilerin ilgisine, bilgisine sunmak, insanlarımızın feryadını duyurmak istedim. “ Çatalzeytin cezalı mı?” başlıklı yukarıdaki yazımı 11 Ocak 2015’te gazetemiz web sitesine koydum. 12 Ocak’ta da Kastamonu Gazetesinde yayımlandı.
Yerel basının güçlü kalemi Mustafa Afacan Kastamonu Gazetesindeki köşesinde 13 Ocak 2015’te benim yazımdan alıntı yaparak Çatalzeytin’in sorununu işledi. “Ortaçağa Atlayan Kastamonu” başlıklı yazısını üçüncü sayfamızda okuyacaksınız.
Yazılarımızı okuyan Şehmus Günaydın, Kaymakamımız Recep Koşal’ ı aramış… Vali ile yaptığı konuşmadan sonra Kaymakam Koşal, makamında benimle görüşmek istediğini bildirdi.
Davete icabet ettim. Koşal, ben odaya girdikten sonra İlçe Özel İdare Müdürü Sadi Kaya’yı da makamına çağırdı. Kaya, görüşmemizi dinledi, tanıklık etti.
Koşal, yazılardan rahatsızlığını sıralamaya başladı.
“ Siyasetinize bizi alet etmeyin.
Böyle yazarsanız Çatalzeytin zarar görür.
Ölen insan mı var?”
Koşal yaptığım açıklamaları bile dinlemek istemedi. İnsanların günlerce elektriksiz kaldığını, 20 gün yolu açılmayan köyümüz olduğunu anlattım.
Bozkurt’a Vali emriyle takviye ekip gönderildiğini, bize takviye ekip gelmediğini söyledim.
Kaymazlarda kar yüzünden köyde mahsur kalan bir öğrenci yılbaşından sonra karne almaya 4 gün kala 19 Ocak’ta Çatalzeytin’e okula gelebildi. Bu gerçeği kim yadsıyabilir?
23 Ocak 2015’te Müftülükte yapılan toplantının davetsiz misafiri Karacakayalı Hüseyin Taşay Kaymakam Koşal’a derdini söylemese 20 gün kapalı kalan yolu açılır mıydı?
Kaymakam Koşal doğmadan, bu gazete çıkmaya başladı. 33 yıl dere tepe gezerek Çatalzeytin’i ve insanlarının sorunlarını yılmadan bıkmadan yazıyoruz. 33’ten fazla aday ve asıl kaymakamlarla çalıştık. İhtilal ortamında bile böyle bir olayla karşılaşmadık.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası “ Basın hürdür, sansür edilemez.” diyor.
Kaymakam Koşal’ın ilk asalet yeri Çatalzeytin ilçesidir. Henüz ilçeyi tanımıyor, köylerin yarısını gezdi.
İlçeyi tanıdıkça, deneyim kazandıkça bizi anlayacaktır umarım.
Bu paralelde gazetemizin çıkış amacını belirtme gereği doğdu.
“Gerçekleri yazmaktan korkmayınız!” diyen Atatürk’ün izinde gerçekleri yazmak için çıkıyoruz.
