İSVİÇRE’DE İŞ DÜNYASI VE POLİTİKA’DA BAŞARISINI KANITLAYAN
HEMŞEHRİMİZ MEHMET ŞAHİNGÖZ İLE SÖYLEŞİ
Kemal YILDIRIM
Edebiyat bir çiçek demeti gibi. Nasıl ki; bir çiçek demetinin içinde renkleri, kokuları birbirinden farklı çeşitli çiçekler sümbüller; laleler, nergizler varsa edebiyatın da bünyesinde şiirler, hikayeler, söyleşiler var. Ben çalışmalarıma Söyleşiyi de katmak istedim. Edebiyatımıza katkıda bulunmak istiyorum… Söyleşimizi İsviçre’de yaşayan tanınmış simalarımızdan Mehmet Şahingöz’le gerçekleştiriyoruz. Lozan’da Leman gölü kenarında güzel bir hava, oldukça güzel bir mekan….
Mehmet Bey sizi tanıyabilir miyiz?
1960 yılı şubat ayının on ikisinde Paşalı’da doğdum. İkokulu Paşalı’da, ortaokulu ve liseyi Çatalzeytin’de okudum. Çatalzeytin lisesi ikinci dönem mezunlarındanım. Liseyi bitirdikten sonra babam Ziya Şahingöz’ün işçi statüsüyle çalıştığı İsviçre Lozana’a geldim.
İsviçre’ye geliş gayeniz neydi ? İşçi olarak çalışmak mı, yoksa eğitiminize devam mı etmek istiyordunuz?
İsviçreye geliş gayem eğitimime devam etmekti. Babamm da istek ve tavsiyeleri bu doğrultudaydı. Türkiye’deki lise eğitiminden sonra eğitimime İsviçre’de devam etmek ve yüksek tahsil yapmak istiyordum. İki sene Fransızca dil kursuna, bir sene de lise diplomamı denkleştirmek için üniversiteye hazirlik kursuna gittim. Dolayısıyla lise diplamamı denkleştirme imkanı buldum. 1981 yılında Freiburg Üniversitesi ekonomi fakültesi işletme bölümüne kaydımı yaptırdım. Üniversiteden mezun olduktan sonra kanton Ticino’da banka müfettişi olarak çalışmaya başladım. İki sene bu meslekte çalıştım. Bilahere 1989-90 yıllarında devlette müfettiş olarak görev aldım. Neuchatel vilayetinde resmi olarak devlet kurumlarını denetleme görevi aldım. Devletin finans olarak desteklediği kurumlan denetliyorduk (Üniversite, hastane, ofis de tourisme ve vakıflar gibi kurumlar) Vilayet finans bakanıyla birlikte çalışarak bu görevi ifa ediyorduk…
Paşalı ve Çatalzeytindeki eğitim yıllarınıza ait bizlerle paylaşabileceğiniz bir anınız var mı?
Paşalı ve Çatalzeytindeki eğitim yıllarıma ait belleğimde bir çok anım var. O yıllar samimiyetin, dostluğun ve arkadaşlığın yoğun olarak yaşandığı yıllardı. Paylaşım ön planda tutuluyordu. Eğitim yıllarımız pek tabii ki; kişiliğimizin oluşmasında, karakterimizin belirlenip olgunlaşmasında rol oynayan yıllardır.Aynı sırayı,aynı masayı,aynı yatakhaneyi ve yemek tabağını paylaştığımız arkadaşlarımızı, bizlere emek veren öğretmenlerimizi sevgi ve saygıyla anıyorum.
Küçük bir yerleşim biriminden , Lozan gibi oldukça kalkınmış bir yöreye eğitim gayesiyle gelmişsiniz. Karşılaştığınız güçlükler oldu mu?
1978 yılında İsviçre’de birinci nesil diye nitelendirdiğimiz insanlar yaşıyordu. Ülkemizin kırsal kesimlerinden buralara gelen bu insanların belleklerinde sadece çalışmak ve para kazanmak vardı. Okumak, eğitim yapmak gibi bir düşünceleri yoktu. Para kazanmak. ..Türkiye’den ev, araba, arsa almak ve geriye dönmek istiyorlardı. Dolayısıyla ben kendi başıma mücadele vermek zorunda kaldım. Adeta Lozan’ı tek başıma ve yeniden keşfettiğimi söyleyebilirim. Aynı dili, inancı ve yaşam modeli olan arkadaş gurupları bulmakta zorlandığımı söyleyebilirim. Üniversitedeki Türk arkadaşlarımın hemen hemen hepsi Türkiye’den özel olarak okumaya gelmiş zengin çocuklarıydı. Ancak vermiş olduğum bu mücadeleler benim olgunlaşmamda, bugünkü seviyeye ulaşmamda çok faydalı oldu.
Örneğine sadece Türk filimlerinde raslayabileceğimiz bir başarı öyküsüyle karşı karşıya bulunuyoruz. Böylesine üst seviyedeki bir resmi görevden özel sektöre geçişiniz nasıl oldu?
1990 senesinin bir ekim günü hemşehrimiz makina mühendisi Cemal Özcan’la birlikte Cemeka A.Ş.’yi kurduk. Fabrikalara yedek parça üretiyorduk 1993 senesine kadar yaklaşık üç sene büyük zorluklar çektik. Bilahere finans olarak büyüyüp, güçlenmeye başladık. Öyle ki; sadece İsviçre’ye değil, İsviçre haricine bile makina parçası ihraç eder hale geldik. 2000 senesinden sonra güneş enerjisi sektörüne girdik. Dolayısıyla bir çok sektöre makina parçası vermeye başladık. 2000-2011 seneleri arasmda 65-70 kişiyi istihdam edecek konuma geldik. Halihazırda bu sektördeki çalışmalarımız ve üretimimiz devam ediyor. Firmamızın bünyesinde en önemli şey devamlı eğitim ve öğretimdir. Mesleki eğitimde bayağı iddalıyız. Sadece üretim yapan değil sektöre vasıflı eleman da yetiştiren bir konumdayız. Lozan ve çevresinde başarılı olan hatta ilk üçe giren öğrencilerimiz var. Bu da tanınmamızı ve çevremizde takdir ve kabul görmemizi sağlıyor. 2002 senesinden sonra yatırım ağımızı geliştirerek gayrı menkul sektörüne de girdik. Ayrıca vantilasyon üretimine de başladık.Bu sektörde de 15 kişiyi istihdam ediyoruz. Üstelik ISO kalite belgesinin de sahibiyiz.
Firmanızca ürettiğiniz parçaları gönderdiğiniz ülkeler?
İsviçre haricinde Almanya, Çin, Rusya,Kazakistan, Kırgızistan,Fransa mak¬ina parçası gönderdiğimiz ülkeler.
Gayet iyi yetişmiş, aktif, üretken, cesaretli bir portre çiziyorsunuz. İnsan yetiştirme ve eğitimi konusundaki düşünceleriniz ?
Ben eğitimin belirli yıllar içersinde tutulmaması gerektiğine inanıyorum, insan sürekli kendini geliştirme, öğrenme gayreti içersinde olmalı. Yeniliklere açık olmalı, gayret sarfedilmeli. Teknolojideki yeni gelişmeleri takip etmek zorundasınız.
İşveren olduğunuz kadar sosyal kültürel ve sportif alanlarda da çalışmalarınız var.
Evet. Bu konulardaki çalışmalarımı aktif ve programlı sürdürebilmek için Lozan Türk Birliğini bünyesinde eğitim kurumlarımızı kurduk. Birliğimiz eğitim ve öğretim hedeflerimiz çerçevesinde 150 civannda öğrenciye eğitim desteği veriyoruz. Bu öğrenciler Türk olduğu kadar diğer milletlere mensuplar. Bilgili, deneyimli öğretmenlerimiz tarafından verilen kurslar sayesinde öğrencilerimiz oldukça başarılılar. Temel eğitimden yüksek öğretime kadar her seviye ve yaş grubundaki öğrenci bu kurslarımızdan yararlanabiliyor. Sportif faaliyetlerimizi çocuklar, gençler ve yaşlılar olmak üzere üç kategoride sürdürüyoruz. Üç futbol takımımız var. 17 Haziran 2013 tarihinde Rennens Stadmda futbol turnuvası düzenleyeceğiz. Bu vesileyle sportif faaliyetlerimizin geldiği noktayı kısaca özetlemiş oluyorum Türk Birliği bünyesindeki kütüphanemizde 10.000 adet kitabımız mevcut. Kütüphanemizin açılışını sayın bakanımız Faruk Çelik gerçekleştirdi. Aynca dünya kütüphaneler birliğinin de üyesi olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Kenens Yeni camımın alınmasında ve düzenlenerek ibadete açılmasında etkin rol oynadık. Çatalzeytin ve çevresinde yaşayan hemşehrilerimize yönelik “Cenaze Yardımlaşma Derneği”ni kurduk. Bu derneğimizin 1600 civarında üyesi mevcut. Türkiye lehine lobi çalışmalarında bulunmak üzere Batı İsviçre Türk Dernekleri Federasyonunu kurdum, uzun yıllar başkanlığını yaptım. Şu an bu görevi Celal Bayar sürdürmektedir.
Mehmet Bey sizin siyasi yönünüz de var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
İsviçre Sosyalist partinin üyesiyim. 2002-2010 yılları arasında iki dönem belediye meclis üyeliğinde bulunduk. Lozan bölgesinde tüm yabancılar belediye seçimlerinde seçme seçilme hakkına sahip. Bu durum da bizlerin bölgemizde etkin rol oynamamızı ve problemlerimizle ilgili söz hakkına sahip olmamızı sağlıyor. Lozan’da Türkiyenin her yöresinden özellikle de Paşalı’dan yeterli seçmen sayısına sahibiz. Yukarıdaki konuşmamda da belirttiğim gibi sivil toplum örgütleri kurup başanlı ve aktif çalışmalar yapmak bizim etkinliğimizi ve saygınlığımızı pekiştiriyor.
Söyleşimizde Çatalzeytine, Paşalıya ve yöremize de yer vermek istiyorum. İstediğimiz seviyede olamamızı neye bağlıyorsunuz?
Şunu özellikle belirtmek isterim ki bizim ilçemize ve çevresine özlemimiz çok büyük. Çatalzeytin ve çevresinin kalkınıp gelişmesini isterim. Tabii ki bu kalkınma Türkiye’nin kalkınmasının paralelinde olacak Türkiyenin kalkınması Çatalzeytin ve çevresine de yansıyacak. Çatalzeytin’in kalkınmasında rol oynayacak tarım, turizm, balıkçılık ve hayvancılık gibi imkanları maalesef kısıtlı. Ulaşım ve alt yapı yeterli değil. Fizibilite ve rantabilite araştırmalarını pozitif gösterecek, gösterebilecek bir potansiyel yok. Devletten ve ilçe haricinde yaşayanlarımızdan gerekli desteği alamadığımızı düşünüyorum. Buna yurtdışında yaşayanlarımız da dahil. Cesaretli,girişimci insanlara ihtiyacımız var. İlçemize Meslek Yüksekokulu açılacak olmasını bu bağlamda bir şans olarak görüyorum. İstanbul’daki’Çatalzeytini kalkındırma toplantısına ben de iştirak ettim. İlçemizin kaymakamlığınca düzenlenen bu toplantıda Meslek Yüksekokulu açıldığı takdirde Cemeka A.Ş. şirketi olarak gerekli desteği sağlayacağımız sözünü verdim. Bu ve bunun gibi geleceğimizi aydınlatacak olan çalışmalar beni gurur landıryor. Aynca bu çalışmalarm içerisinde olmak ve mümkün olduğunca desteklemekten sevinç duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Güzel bir söyleşi oldu, Mehmet Bey. Son olarak gençlerimize genç kardeşlerimize neler söylemek istersiniz?
İsviçre’de yaşayan gençlerimizin öncelikle yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmeleri gerekir. Sonra mesleki eğitim yapmalılar. Günümüzün şartları yüksek eğitimi de gerekli hale getirdi. Kendi içlerine kapalı kalmamalılar. Aktif olmalılar, paylaşımcı olmalılar. Toplumumuzun tamamına sahip çıkmalılar. Onların problemlerine sahip çıkıp çözüm yolları aramalılar. Ben İsviçredeki gençlerimizden ve geleceğimizden çok umutluyum..
Değerli zamanınızı ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
Ben de insanlanmıza faydalı olma noktasmda düşünce, duygu ve tecrübelerimi anlatma imkanı verdiğiniz için size ve gazeteniize teşekkür ederim…