Sahilimiz yok oluyor.

 

Bu sayımızda gazetemizde yok edilen sahilimizi manşete taşıdık.

Dillere destan olan güzelliği ile dikkat çeken sahilimiz, ne durumda ? Çatalzeytin sahili, iki yandan işgal altında üstelik bu olumsuz işler bizzat Belediye eliyle yapılıyor.

Akçay deresi ile Orman İşletme Müdürlüğü arasında sahilimiz tamamen kapanmış durumda. Bu kesimden denizi görmek mümkün değil. Sahili tesislerle, binalarla kapatmak marifet değildir. Deniz ve sahil herkesin göz zevkine açık olmalıdır. Sahili kapatmaya kimsenin hakkı yoktur.

Kıyıdaki eski oturaklar, sahilin estetiğini bozmuyordu. Kameriyeler, sahilin güzelliğini bozdu, deniz görünümünü kapattı. Beğenenler olabilir. Bana göre hiç hoş olmadı.

Mermerpark’taki kafelerde rastgele eklentiler de sahile yakışmadı. Sahilin orta ve doğu yakasını kapatan Belediye, şimdi bah yakasına hastane altına yeni eğlence merkezi yapmayı planlıyor.

Denizi doldurmak, denizi kapatmak hastalık olmuş.

Sinop’lu Romen Diyojen’in diliyle söyleyelim, sahili konuşturalım.

“Gölge etme, başka ihsan istemem.”

ORTAOKUL BİNASI

Eski İlkokul binasının yıkılarak yerine 3 katlı Anasınıfı ve Ortaokul binası yapılacağını öğrendim. Mart 2013 sayımızda bu konuyu işleyerek Vali Erdoğan Bektaş’ın bilgilerine sundum.

Mevcut okul binaları merkezde kaldı. Cuma Pazarının gürültüsü ve trafik eğitimde olumsuzluk yaratıyor. Okul binalarına daha sağlıklı bir yer bulunmalı düşüncesindeyim. Eski okul yeri satılarak Anasınıfı, ilkokul, Ortaokul ve Liseyi içine alacak bir yer alınmasını önerdim.

Okul yeri konusunu İl Genel Meclisi Üyeleri ve Belediye Başkanı ile paylaştım. Tarihe not düşülmesi için görüşlerine aynen yer veriyorum.

Hüseyin Tolga İnce “Babam ve ben aynı binada okuduk. Çocuğum da aynı okulda okur. Okul yeri aynı yerde kalmalı.”

Birol Bozkurt “Okul yeri satılırsa çok katlı bina yapılır. Bu yüzden okul aynı yere yapılmalı.”

Musa Ihsan Uğuz “Sahil yolu, şehrin arkasından tünelle geçecek, trafik sorunu olmayacak. 18 uygulamasından sonra okul yeri için kamulaştırma çalışması yapmak mümkün değil. Yer sahipleri ile anlaşma sağlamak çok uzun sürer.”

Benim anladığım, planlı programlı çalışma yok. Erzurum’a liman ister gibi okula para çıkmış. Para yanmasın telaşındalar.

Yani eski hamam eski tas. Eskiden olduğu gibi para çıkıyor, rastgele yerlere binalar yapılıyor. Geçmişte lise binası da böyle olmadı mı ?

Seçilmişlerimiz mücadele etmekten kaçıyor, işin kolaycı yönünü seçiyor.

MYO, YÖK’E TAKILDI

Haberini birinci sayfada verdik. YOK’ün son aldığı kararla nüfusu 10 binin altında olan yerlere Meslek Yüksek Okulu açılamayacak. Çatalzeytin’e Kastamonu Meslek Yüksekokuluna bağlı bölümler açılacak.

Abana daha önce davrandığı için daha çok bölümle kendi adı ve sanıyla Meslek Yüksekokulunu bu yıl açacak.

Merak ettiğim bir konu var. İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclisi Üyeleri görevleri ile ilgili yasa ve yönetmelikleri bir kez açıp okudular mı? Okudularsa tekrar açıp okumalarını salık veriyorum.

Gazetemizin başlık klişesi altında her sayıda bir yerel atasözümüze yer veriyoruz. Bu sayıda “Ağaç yaprağı ile gürler.” atasözünü kullandık. Görevleri Başkanın her dediğine “evet” demekse Belediye Meclisine ne gerek var ?

MYO konusunda yapılan akşavaşlıktan, gecikmeden, okul yeri konusundan, sahilimizin bozulup kapanmasından kimler sorumlu ? Beş yıl doluyor. Ortaya konulmuş tek proje yok. Kirli suda il birincisi olmamız, kimsenin umurunda değil.

Yapılan işler arasında kalıcı ve olumlu gördüğüm terminal işi var. Şehrin bünyesine uygun bir yer seçildi. Fakat hedef küçük tutuldu, terminal dar bir yere sıkıştırıldı.

Benim görevim, doğrularıyla, yanlışlarıyla eleştirmek, Çatalzeytin’e ve halkına en iyi işlerin yapılmasını talep etmek.

Tüm sözlü ve yazılı uyarılarımıza karşın zamanında girişim yapmayan MYO kuşunu kaçıran seçilmişlerin şimdi yürekleri sızlıyor mu acaba ?

İlginizi Çekebilir.

Yazarın Diğer Yazıları Emin Türkay Öztürk