30 Mart 2014’te yerel seçimler yapılacak. Yüksek Seçim Kurulunun ilan ettiği seçim takvimi işliyor.
Seçim işleri nedeniyle köylümüz, kentlimiz İnebolu yollarında. Adliyenin ne demek olduğu bu seçimle çok iyi öğrenildi. “Adliye gitti, köy olduk.” diye yazmama kızanlar şimdi beni anlamıştır, umarım.
Oy verme günü yaklaştıkça seçim heyecanı ve hareketi artmaya başladı.
Siyasi partiler çarşı içini bayrak ve afişlerle donattılar. Aday posterleri araçlara, duvarlara her yana asıldı.
Heyecan güzel… Ama gerginlik yükseliyor.
Seçim sanki savaş meydanı. Seçim sonrası yüzler asık, kalpler kırık…
Her yerel seçim sonrası ortaya çıkan tablo bu oluyor.
Genel olumsuzluğu seçim yasasındaki boşluklara bağlıyorum.
-Milletvekillerinin Belediye Başkanlığına, Belediye Başkanlarının milletvekilliğine aday olmalarını yanlış buluyorum. Seçilen kişi görevini yerine getirmeli sonuna kadar.
-Aday olan memurlar görevlerinden istifa ettiriliyor. Yeniden aday olan Belediye Başkanları görevlerine devam ediyor. Uygulama bence mantıksız.
-Herkesin bildiği bir gerçek. Yerel seçimlerde taşıma seçmen olayı yaşanıyor. İkametgah olayına bir netlik verilmeyince bu sorun ortadan kalkmaz. Muhtardan 6 ay oturma şansı aranıyorsa, seçmenden aynı şart aranmalı. O zaman kimse seçim için ikametgahını değiştiremez.
-Seçim yasası “Muhtar sandıktan çıkar, aday olmaz.” diyor. Bence bu değişmeli. 6 ay oturmadığı, seçilme yaşını doldurmadığı, adli sicil vb. nedenlerle seçilen kişinin muhtarlığı iptal ediliyor. Benim önerim muhtar seçim kuruluna başvurarak İl Genel Meclisi Üyesi gibi, Belediye Başkanı gibi aday olmalı. Böylece sonradan iptaller yaşanmamalı. Muhtarın partisi olmaz mantığından vazgeçilmeli. Her insan gibi muhtarın da politik yönü olması doğaldır.
Seçim öncesi dağıtılan şifreli muhtar pusulaları köylerde kan davası gibi kırgınlıklara yol açıyor.
YSK, bu seçimlerde muhtar ve aza oy pusulasını birleştirdi. Önceki seçimlerde muhtar ve aza oy pusulaları ayrı ayrı oluyordu. YSK’nın yeni uygulaması da bu seçimlerde göreceğiz sıkıntılar getirecek. Çünkü muhtar ve aza sandıktan çıktığına göre seçmen muhtara oy kullanmadan aza yazıp zarfa koyabilir. Yada tersini yapar azaya oy vermez kağıda muhtar yazıp zarfa koyar.
-Seçmen kütükleri eskiden olduğu gibi İlçe Seçim Kurulları tarafından oluşturulmalı. Bir şikayetle seçmen kütükten siliniyor, bir şikayetle kütüğe yazılıyor. Karmaşık bir uygulama var. Daha açık, seçik kriterler olmalı. Polis, jandarma, nüfus ve ilçe seçimdeki görevlilerin ne yapacağı, nasıl yapacağı çok net olmalı. Vatandaşın güveni baştan kırılmamalı, kuşkular ortadan kalkmalı.
En çok istediğim seçim yasası siyasi partilerdeki tek adam saltanatını sona erdirmeli. Parti içi demokrasi işletilmeli. Tüm siyasi partiler adaylarını ön seçimle belirlemeli.
Yürekten gelen bir sevgiyle insanın yaşadığı yöresine hizmet için aday olması seçmenin karşısına çıkıp oy istemesi çok güzel. Belediye Başkanı, Belediye Meclisi, İl Genel Meclisi, Muhtar, aza tüm adaylar sonuç ne olursa olsun eşine dostuna kırılmamalı. Hele hele oy hesabı hiç yapılmamalı.
Adaylara başarılar seçmene de özveri ile çalışacak adayları ayırmada kolaylıklar diliyorum.