Kültür Bakanlığı yıllar önce köçek ayıları doğal yaşama kavuşturma kararı aldı. Ilgaz Dağı da pilot bölge seçildi.
Kastamonu Gazetesi, olayı “Nihayet Devlet Kastamonu’yu Hatırladı Köçek Ayılar Ilgaz’a” manşetiyle vermişti.
Vali Erdoğan Bektaş’ın göreve başladığı 2011 yılında ayının Kastamonu amblemi olması gündeme gelmişti. Tepkilen karşısında bu güzel öneri gerçekleşmedi.
Kabul edelim etmeyelim ayı, Kastamonu doğasında en çok görülen sevimli bir hayvan. Ayının Kastamonu’yu çağrıştırmasından çekinmeyip inadına sahiplenmeliydik. Coğrafyamızda var olanı gizlemenin bir yararı yok.
Köçek ayılar bir yana… Yakın yıllara kadar sahil ilçeleri ve iç kesimlerdeki düğünlerin vazgeçilmezi köçek figürünü bile inkara kalkıştık.
Doğamızda kültürümüzde var olan değerlerden utanmayalım. Bu değerlerle onurlanalım sahip çıkalım. Doğamıza, kültürümüze sahip çıkmayı bir öğrenebilsek sorunları daha kolay çözeriz.
Ayılar ormanlarımızın sevimli hayvanları. Onları rahat bırakalım. Dağa, taşa taş ocakları yapıp Kastamonu’nun simgesi ayıları rahatsız etmeyelim. Merkez dahil 20 ilçemizde her gün yeni bir taş ocağı açılıyor. Çatalzeytin – Kastamonu yolunda, Kastamonu-Ankara-İstanbul yolunda taş ocakları tesbih tanesi gibi sıralanmış durumda. Valilikten “Çed’e gerek yoktur” kararını alan, taş ocağı açıp çevreyi tozutturmaya başlıyor.
Çatalzeytin ilçesinde çevrecilerin HES’lere ve taş ocaklarına karşı hukuk mücadelesi devam ediyor. İlçede faaliyet gösteren 1 kum çakıl ocağı var. Yeni 4 taş ocağı başvurusu yapıldı, ruhsat almayı bekliyor.
Benim taş ocakları ile ilgili bir önerim var. Yaralıgöz’e 3 km mesafede kayalıklarla kaplı Çal’da taş ocakları faaliyet göstersin. Burada dağ taş kaya. Kır kırabildiğin kadar.
İnsana ömür çizgi içinde 1 ev gerekir. Çal’dan gelecek kum çakıl malzemesi Kastamonu’nun her noktasında daire fiyatını en çok 5 bin TL etkiler. Bana göre bu bedel yerleşim yerlerini yaşanmaz duruma getiren taş ocaklarının şehir içinde çalışmasını önlemeye değer.
Gerekli önlemler alınmalı, taş ocakları Çal’da toplanmalı.