Çatalzeytinspor, a Bölgesinin incisi ilçemizin 1954 yılında kurulan spor kulubüdür.Tarihinde büyük başarılar onun onur madalyalarıdır. Yeşil-beyazlı, Çatalzeytinspor’un formasını giymek her gencin hayalini süsler, giyenlerin anılarında en güzel yeri alırdı.
Kastamonu’daki spor kulüpleri içinde yarım asrı geçmiş bir kaç kulüpten biridir Çatalzeytinspor. Kastamonu spor tarihini oluşturan mihenk taşıdır. Öztürk Karahan’ın kulüp Başkanlığı yaptığı dönemde Kastamonu Amatör Futbol ligi başlar. Yıl 1965’tir. Çatalzeytinspor, Kastamonu Amatör Futbol liginin başladığı günden bu yana hep varolmuştur.
Bu sezon takımımızın her gelenden en az 7 gol yediğini duyunca 1973-1985 yılları arasında onurla formasını taşıdığım Çatalzeytinspor adına yüreğim ezildi, çok üzüldüm.
Deniz motorlarıyla ulaşımın sağlandığı dönemden, kamyon sırtında maça gidildiği dönemlere, karşılaşmadan bir gün öncesinden Kastamonu’ya gidildiği dönemlere gelindiğinde aldığı sonuçlarla Çatalzeytin hep zirvede olmuş. Başarılara imza atmıştır.
Yönetim Kurulundaki arkadaşların hepsinin eski futbolcu olması bir avantaj gibi görülüyor olsa da demek ki avantaj değilmiş.
Yemyeşil çim sahada, bir deplasman bir iç sahada oynamak ne güzel. Kendi sahanızda oynamanın zevkini çıkarın bolca. Bizim böyle bir şansımız olmadı. Hep deplasman korkusunu yaşadık. Kastamonu ve İnebolu sahalarında oynadık, bir avuç cefakar seyircimizin desteği ile.. Şimdi malzeme, saha sorunu yok. Neden böyle oluyor ? Hastalık nerede ?
1980’li yılların başında İneboluspor ile oynadığımız özel karşılaşmada farklı yenilmiştik. O dönem kulüp başkanı olan babam Nurettin Usta; “Çatalzeytin’in onuruyla oynamaya hakkınız yok. Size kimse bu hakkı vermedi.” demişti. Takım kaptanıydım. Tüm arkadaşlarla bir hafta toprak sahada antrenman yaptık. Hafta sonunda İneboluspor’a lig maçında kök söktürdük. Çalışınca oluyormuş demek. Bu durumu Başkan Hikmet, Hoca Arslan çok iyi bilir. Biz özverili, Çatalzeytin sevgisini herşeyin üstünde tutan futbolculardık. Bizde böyle sonuçlar olmazdı. Bizim Hocamız Erdal Şahin, Kulüp Başkanlarımızdan Mustafa Akyol sizlere yokluklar içinde nasıl mücadele edildiğini çay sohbetlerinde anlatsınlar. Tarihini bilmeyen, köklerinden beslenmeyen gençler bizi anlamakta güçlük çekerler. “Biz ne yapıyoruz ?” sorusunu lütfen kendinize sorun ayaklarınız yere bassın. Futbol dille oynanmaz. Konuşma ile de galip gelinmez. “Çatalzeytinspor’u, Çatalzeytin’i bu duruma düşürme hakkımız var mı ?” diye düşünün.
Benim dönemimde birlikte futbol oynadığımız, şimdi rahmetli olmuş büyüklerim; Yaşar Karahan, Yılmaz Özdemir, Ekrem Özdemir, Necati Akyol, Mehmet Türk, Ferit Güzelaydın ile birlikte Çatalzeytin’e futbolu sevdiren hocamız Mustafa Arslan’ın bu hazin durum karşısında mezarlarında kemikleri sızlıyor. Adını andığım futbolcular, Çatalzeytinspor’un tarihinde onurlu yerleri alanlardır. Onların hizmetleri unutulmaz. Bana ise onları saygı ile anmak düşüyor. Bırakın beni, bu takımla adları özdeşleşen fedakar, cefakar büyüklerimize layık olunuz. Yöneticisiyle, futbolcusuyla sorumluluğunuzu bilin. Biz bildiğimizi yaparız diyorsanız tarih huzurunda hesap verirsiniz.
Başarısızlığın temelinde yönetimin tutumu yatıyor. Arkadaşlar, takım, gazozuna halı saha maçı yapmıyor. Yapılan her maç Kastamonuspor tarihinin sayfalarına yazılıyor. Kötü gidişe el birliği ile dur deyiniz. Orada neden bulunduğunuzun bilincinde olunuz. Bu göreve çalışmak için gönüllü geldiniz. Kartvizit bastırmak için gelmediniz ?
Çatalzeytinspor’un durumundan memnun değiliz. Bu kötü sonuçları bize layık görmeyin. Çatalzeytin’i yol geçen hanı yapmayın. Güzel günlerde görüşmek dileğiyle.