“Sevgi emektir”i otuz yıldır benliğimize işliyor, benliğimize işleyen gazetemiz Çatalzeytin Mektubu’nun yeni yaşını gönülden kutluyorum.
Çatalzeytin Mektubu: son yıllarda ilçemizin kaybettikleri karşısında tüm gücüyle durmuştur. Bizlere, “Çatalzeytin’e ne yaptınız” diyen egemen güçlerin, Çatalzeytin’den neleri götürdüklerini açıkça yazdı, yılmadan usanmadan. Ülkenin yedi sente muhtaç olduğu dönemlerde (!) ilçemizin adliyesini kaldırmayı, okullarını, hastanesini yetersizleştirip insanların eğitim ve sağlık olanaklarından mahrum bırakmayı şimdiye kadar kimse düşünmemiş, cesaret edememişti. Sağlık ve eğitim sorunları sebebi ile ilçemizden göç edenlerin bir çetelesini tutan var mı bilmem ? Hani şu mağdur diyaliz hastalarımız ne oldular ? Kışın hangi sorunlarla karşılaşıyorlar merak edeniniz var mı ? Tüm bu olumsuzluklar karşısında, “Yok efendim, ilçenin nüfusu azaldı da böyle oluyor.” Diyenler acaba kimden yanalar ? Çatalzeytin’den, Çatalzeytinliden yana olmadıklar mı yazmaya, söylemeye gerek var mı ?
Çatalzeytin Mektubu Gazetesi ilçeyi gerçek sevmenin; “Doğal çevrenin ve tarihi dokunun korunması, kamu kurum ve kuruluşlarının eksiksiz hizmet vermesini sağlamak” olduğunu yazarak bugünlere geldi. Napolyon’un dediği gibi “Gerçek dostlar yıldızlara benzerler, karanlık çökünce görünürler.” Az da olsa gerçek Çatalzeytin sevdalıları ÇATALZEYTİN MEKTUBU’nun önderliğinde mücadelesini sürdürüyor. Kimileri Çatalzeytin için “Mazide kalan sevgili” diyerek, ilçenin sorunları karşısmda deve kuşu misali kafalarını sahildeki kuma gömseler de bizler onları çok iyi biliyoruz. Tarih onları not düşüyor. Çatalzeytin’i yürekten sevenler ise bu karanlık günlerde kutup yıldızı gibi karanlığı yırtıp yol gösteriyorlar. Bitmez tükenmez enerjisi- Çatalzeytin Sevdası- ile en önde Emin Türkay Öztürk ve onun yoldaşları. Bir de seksenlik ulu çınar Mazhar Özcan’ın mücadelesi… Mazhar Hocam bizlere “Umut umutsuzluktan, yaratmak yok etmekten, sevgi nefretten üstündür.” ü öğretti, tecrübesiyle.
Bizi bir arada tutan gücün merkezinde Emin Türkay Oztürk’ün yönetimindeki gazetemiz ÇATALZEYTİN MEKTUBU…. 2012 yılında Çatalzeytin’in gündemini başta adliyemizin kaldırılması belirledi. Çatalzeytinliler olarak bu önemli konuda da birlik olamadık. Siyasi kaygılarımız Çatalzeytin’in önüne geçti. Düşünemedik ki Çatalzeytin olmazsa, bizim o sıcak koltuklarımız olabilir miydi ?
Üç yıl öncesinden kaldırılacağının bilinmesi üzerine Polis Eğitim Merkezi’nin Meslek Yüksekokuluna verilmesini savunarak yetkililere öneren Emin Türkay Öztürk ile gazetenin yazarlarının safına “Çakar patlamaz tüfekler” gibi olanlar ancak gelebildiler. Gazetenin diğer üç yıllık mücadelesi, ancak gözlerdeki perdeyi kaldırabildi. İşte bu sebeple de 2012 yılı Çatalzeytin Mektubu için büyük anlam taşır.
Çatalzeytin’den mektup sıcaklığında bizlere ulaşan haberlerin yanında hüznümüzü, sevincimizi ortaklaştırması açısından da önemlidir gazetemiz. Gurbette sıla özlemi ile yanan bizler için ne kadar önemli olduğunu söyleyebilir her aklı selim…. Ancak zaman zaman boş konuşmaları ile gazetemizi taraflı göstermeye çalışanların akıl edemedikleri taraflılık; Çatalzeytin, Çatalzeytinlilik tarafıdır. Otuz yıldır küçük bir Anadolu kentinde kocaman yürekli Emin Türkay Öztürk ve ekibince çıkarılma başarısını sürdüren gazetemizde hep ilçemizin çıkarları savunulmuş, Çatalzeytin sevgisi işlenmiştir. Çatalzeytin’in yaylalarının, akarsularının, ormanlarının, sahilinin, Ginolünun imar yapısının, sosyal ve kültürel dokusunun korunmasını istemektir, Çatalzeytin’i sevmek.
Otuz birinci yaşına giren bir gazetenin Çatalzeytinlilerin üzerindeki olumlu etkisinden rahatsızlık duyanlar olabilir. Zaman zaman eleştiriler yapılır, tartışılır. Bundan doğal bir şey yoktur. Bunu karalama boyutuna taşıyanlara Fuzuli’nin “Söylesem fayda etmiyor. Söylemesem gönlüm razı gelmiyor.” sözüyle yanıt vermek en iyisi… Nasıl olsa değişmeyeceklerdir…. Biz bir hatırlatma yapalım istedik.
Mevlana; “Bir insanın dış görünüşü, içinin aynasıdır.” der. İşte Çatalzeytin Mektubu’nun sayfalarında sîzlerle buluşan her bir yazarın özelliğidir bu. Kırk yıla yaklaşan birlikte çalışma, Çatalzeytin sevgisini büyütme mücadelemizde üstat Emin Türkay Öztürk’ten böyle gördük.
Mektubumuzun otuz birinci yaşına bu sayımızla merhaba diyoruz. Unutmayı, hatırlamamayı çok sevdiğimiz şu günlerde iyisin ki varsın Çatalzeytin Mektubu… Işığın hiç sönmesin.