Kamera Arkası – Kore Hatıraları

Gazetemizin bu sayısında (Temmuz 2015) Kore Gazisi amcam Nurettin Yılmazer’in Kore hatıralarından oluşan uzunca bir yazı bulacaksınız. Yazı, amcamla yaptığım, üç dört güne yayılan, söyleşilerden derlenmiştir.

Kore Gazisi Nurettin Yılmazer
Kore Gazisi Nurettin Yılmazer

Kore hatıraları ile ilgili bu yazı fikri nereden çıktı? Onu da bu köşede anlatayım.

İstanbul’da yaşadığım yere ait bir semt derneğinin üyesiyim. Bir dernek faaliyetimiz için sözlü tarih çalışması yapmamız gerekti. Ancak dernek olarak bu işin nasıl yapıldığı hakkında en ufak bir bilgimiz, tecrübemiz yok. İş başa düştü, ben yaparım dedim. İnternet üzerinden bu konuyu araştırmaya başladım. Konuyla ilgili bir örnek ararken de tesadüfen karşıma Kore Savaşları ile ilgili sözlü tarih çalışmaları çıktı. Fikir edinmek için bu çalışmaları izlemeğe başladım. Ne yapılır, ne sorulur, nasıl kaydedilir gibi soruların cevaplarını bulmayı umuyordum. Ancak kısa sürede ne aradığımı unutup kendimi Kore savaşlarının içinde buldum.

Sözlü tarih ile resmi tarih birbirlerine hiç benzemez. Resmi tarihin Kore savaşları için söyleyeceği şey muhtemelen “1950 yılında 38. paraleli geçerek G.Kore’ye saldıran K.Kore, geri püskürtülmüş. 1953 tarihinde de ateşkes ilan edilmiştir.” falan türü birşey olurdu. Resmi tarih işte böyle, buz gibi birşeydir. İçinde insan olduğunu bile unutabilirsiniz. Sözlü tarih ise insan temellidir. Köyünden çıkıp askere giden, savaşa gönüllü yazılan, önünde top patlayan, yanındaki arkadaşını kaybeden, deniz tuttuğu için gemide 1 ay boyunca kusan, aç kalan, aylarca evine köyüne mektup gönderemeyen insanların anlattığı başka bir tarihtir.

Kore savaşı ile ilgili bulduğum örnekleri izliyorum. Ekrana gelenler o günleri anlatıyorlar ; “Piyade onbaşısıydım.”, “1.Kore Tugayı ile gittim.”, “Gemi yolculuğu 1 ay sürdü.” Bu örnekleri izlerken aklıma hep Kore Gazisi amcam geliyor. 1. Tugayla mı gitmişti? Kunuri Savaşında orada mıydı? Çocukluğumda duyduğum birkaç şey dışında hiçbir şey bilmediğimi fark ettim.

Ertesi gün amcama telefon ettim. Biraz damdan düşer gibi oldu ama , “Amca, Çatalzeytin’e gelsem bana Kore hatıralarını anlatır mısın?” diye sordum. Amcam benim bu türden acayipliklerime alışkın olacak ki cevabı kısa oldu : “Eylül’e kadar Çatalzeytin’deyim. Ne zaman istersen gel.”

Nihayet Haziran sonu Çatalzeytin’e geldim. Kamera, mikrofon, tripod her türlü alet edavat yanımda, amcamın anlattıklarını kaydedeceğim. İlk birkaç gün hoşgeldin, beşgittin ile geçtikten sonra nihayet amcamın evinin balkonunda oturup, Kore sohbetine başladık. O anlattıkça aklımdaki sorular birer birer cevaplarını buldu. Benim için bir de süpriz vardı. Amcam, askerliğini alay karargahında harekat şubesi yazıcısı olarak yapmıştı. Kore’deki Türk Karargahı’nda yaşananların birinci elden tanığıydı.

1 haftalık ziyaretim çabucak geçti, bitti. İstanbul’a döndüm, geldim. Bir akşam internette Kore Savaşı ile ilgili fotoğraflar arasında dolaşıyorum. Onca fotoğraf içerisinde karşıma bir fotoğraf çıktı. Sırtında çaprazlamasına tüfeği ile bir tepenin yamacında çökmüş bir asker, tam 65 yıl öncesinden bana bakıyor, amcam. Gözler ve bakış zamanla değişmez derlerdi, inandım. Fotoğrafı amcama ulaştırılmak üzere Çatalzeytin’e yolluyorum. Ertesi gün amcam telefonda, çok mutlu ; “Oğlum bu fotoğrafı nereden buldun?” Ne diyeyim? Nasıl anlatayım? Böyle bir tesadüf nasıl açıklanır ki?

Amcam Kore’den hiç fotoğrafım yok diye hayıflanırdı. Cebinde taşıdığı o günlerden kalan, bir tarafı yırtılmış, o tek fotoğraf ise Kore’de değil, izne diye gittiği Japonya’da, Tokyo’da çekilmişti. Şimdi 65 yıl sonra ortaya çıkan bu fotoğrafta ise Kore dağlarında ve o çok sevdiği, saydığı Celal albayı ile birlikte aynı kare içerisindeydi.

Benim diyeceğim odur ki; şayet şimdilerde Çatalzeytin’de dolaşırken yanınızdan bastonuyla ve bir ayağını hafiften sürterekten biri geçerse; o, 65 yıl önce Kunuri’ye girip çıkmış, Kore’nin dağlarına karşı İzmir Marşını söylemiş, Kore Türk Tugayı’nın ve Celal albayın nam-ı değer Tophaneli’si olabilir. Dönün bir daha bakın, iyi bakın…


Nurettin Yılmazer’in Kore Hatıralarına ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Kore Hatıralarım

 

 

İlginizi Çekebilir.

Yazarın Diğer Yazıları Selçuk Yılmazer