Karanlığı Aydınlığa Çevirmek.

Günlük yaşamımızda elektrik ve aydınlanmanın; toplumun gelişimi, çağdaşlığa doğru yönelişi, ekonomik ve sosyal konuların çözümündeki etkinliği yadsınmayacak derecede önemlidir.

İlçemiz ilk kez 1965 yılında elektrikle tanıştı. Karanlık dünyamız aydınlandı. Ağaç direkler, 112 Hp. 80 Kv. dizel motor ağır bir yükün altına girerek elektriği günlük yaşantımıza yerleştirdi. Gaz lambalarının ışığında ders çalışmaktan çocuklar, kanaviçeyi ilmik ilmik işlemekten genç kızlar, şişleri ile kazak motiflerine can veren ninelerimiz kurtuldular. Gece saat 23.00’e kadar da olsa, elektrik insanların yüzünü güldürmüştü. Didi, İmamlar, Akyol ve Çelebiler Mahallelerine elektrik verilemiyor, merkezde yaşanan sevinç, bu mahallerimiz de hüzün olarak insanlarımızın yüzüne yansıyordu.

Çatalzeytin, Abana, ve Bozkurt Belediyelerinin ortaklaşa yaptığı çalışma ile İnebolu üzerinden Çatalzeytin’e kadar enerji nakil hattı çekildi. Yaklaşık beş yıl süren bu çalışma sonucunda  -1976 yılında – üç ilçeyi besleyen özel bir trafodan otuz bin voltluk elektrik verildi. On yıldan fazla aydınlanmamızı sağlayan “Kara Elmas” adlı dizel motoru inzivaya çekildi. Ağaç direklerin yerine bu yıllarda beton ve demir direkler dikilerek enerji nakli güçlendirildi. Zamanın belediye başkanı Seyfettin KARAHAN’ın olumlu çalışmaları oldu. 1978 yılına kadar enerji üretim, dağıtım, onarım ve tahsilat işleri belediyemiz tarafından yapıldı.

Üç ilçe,  1978 yılında; İnebolu – Çatalzeytin enerji nakil hattını indirim merkezleri ile birlikte Türkiye Elektrik Kurumu (TEK)’e devrettiler. İlçemiz belediyesi bu devir işleminden payına düşen parayı aldı.

1979 yılında köylerimizden; Samancı, Konaklı, Doğan ve Kaşlıca ilk elektriğe kavuşanlar oldu. Daha sonraki yıllarda TEK, hızlı bir çalışma  yaparak 1987 yılına kadar tüm köylerimizi elektriğe kavuşturdu. Enerji nakil hatlarının bakım, onarımı ve eksiklerin giderilmesinin yanında tahsilat işlemleri de Çatalzeytin’den yapılıyordu. Cesur ÖZDEMİR yönetimindeki TEK ekibi Çatalzeytin ve Köylerini hiç karanlıkta bırakmadı. Devlet kurumu olan TEK’in hizmetleri ve çalışanları hafızalarımızdaki olumlu yerini aldı. Buraya kadar olan kamusal hizmeti ve elektriğin tarihsel gelişimini kısaca sundum.

2004 yılında TEDAŞ kuruldu. TEK ekibi, özelleşme ile TEDAŞ’a geçti. Çatalzeytin’den tüm hat bakım ekibi kaldırılarak Bozkurt’a taşındı. O tarihlerden sonra arızalara Bozkurt merkezli bakım yapıldı. BEDAŞ ve sonrasındaki ENERJİSA döneminde vatandaşın derdini anlatması, elektrik açımı, kapatılması  konularında ilçe dışını taşındık, taşınıyoruz. Hizmet almak gittikçe zorlaştı.

1980’li yıllarda köylere dikilen ağaç direklerin yerine  yeni demir direkler dikilmedi. Eski direklerin de bakımı yapılmayınca, bazıları kaydı, yan yattı veya kırıldı. Enerji nakil hatlarındaki teller 30 – 35 yıldır enerjiyi taşıyor. İnebolu – Çatalzeytin arasındaki enerji nakil hattının bakımı yapılmalı. Köylerdeki ağaç direklerin yerine demir direkler dikilmeli. Köylerimizdeki enerji nakil hatları yenilenmeli. Klemensler oksitlenme yapıyor. Bunların yaz aylarında bakımı yapılmalı. Elektrikler olmadığında, kar tellerde daha uzun süre kalır. Kış mevsiminde muhakkak ilçemizde hat bakım ekibi olmalı. Umumi hat bakım ustasının denetiminde ekip çalışmalarını yürütmeli. Yoksa, kar yağdıktan sonra ilçeye on ekip göndersen de, yollar kapalı olduğundan çalışmalar zor yürütülüyor. 15 – 20 gün köylerimiz karanlıkta kalıyor.

Geçen sayımızda; “2015 Yılına Karla, Karanlıkta Girdik.” Manşeti ile çıkan gazetemize büyük ilgi oldu. İki aylık süre içerisinde bazı köylerimizdeki elektrik kesimi 25- 30 günü buldu. Dolaplardaki yiyecekler çöpe atıldı. Cep telefonları çalışmadı.

Büyük kentlerin artık çekilmeyen stres dolu yaşamından kaçarak, doğdukları topraklara dönen, kaliteli havası ve kaynak suyu ile köylerinde huzurlu bir yaşam sürdürmeyi uman hemşerilerimiz mahsur ve mahsun kaldılar. Bir yandan yol sorunları, diğer yandan elektrik kesintileri yeterince sahip çıkamadık.

Bu sene kışı köylerinde geçirenler bin, bin beş yüz kişi ise, seneye köylerimizde yaşayacaklar bunun yarısı kadar da olmayabilir. Tekrar aynı sıkıntıları çekmek kimsenin işine gelmez. Köylerimizde kalanların yaş ortalaması 50 civarında. Tamamına yakını rahatsız. Kalp, tansiyon ve şeker hastaları olanların çilesi çekilecek gibi değil.

Bu yazıyı kaleme aldığım 26 Şubat akşamında; en müstesna köylerimizden Kayadibi, tarihin en önemli miraslarını barındıran Çağlar, doğa harikası/ ulaşım fukarası Kaymazlar ve diğer altı köyümüzde yaşayanların dünyası karanlık. Çatalzeytin’e gönülden bağlılıklarında eksilme olmasın isterim. 21 yy. yakışmayan yaşamın kıskacındaki hemşerilerimizin yerine kendimi koyduğumda şahsım adına çözümsüzlüğün bir parçası olduğumdan af dileyerek saygılar sunuyorum.

 

YOLLARIN ÇİLESİNİ ÇEKENLER

 

Köylerden kentlere hızla süren göç; okulların kapanmasını, kalan çocukların da taşımalı olarak merkez ve Paşalı’daki okullara taşınarak eğitim sorunun çözüldüğü günümüzde, servis şoförleri onlara analık babalık yapmaktalar.

Öğrenci servisi çeken minibüs şoförlerimiz araçlarının; yolcu koltuk, öğrenci koltuk ve trafik sigortalarını yaptırmalarının yanında mali sorumluluk belgelerini alarak hizmet vermekteler.

Karda, kışta, zor koşularda bazen araçlarını traktörlere çektirerek hizmet verirken, arıza yaptıklarında yerine araç bulma, servisi çekme sorumluluğu varken, kardan kapanan yolların açılmaması nedeniyle servis çekemediklerinde yevmiyelerini suçluymuş gibi alamayanlarda bu esnaflarımız.

Köy çocuklarımızın eğitimlerini tamamlamalarında en büyük sorumluluğu üstlenen servis şoförlerimize teşekkür etmek, sorunlarına eğilmek görevimiz olsa gerek.

İlginizi Çekebilir.

Yazarın Diğer Yazıları Ergun Usta