Yaklaşık bir yıllık aradan sonra yine sizlerle birlikteyiz. Doğal güzelliklerine, yaşayanlar olarak katkı sunamadığımız Çatalzeytin’den üç kesit sunacağım bu yazımda.
Engelliye Engel miyiz ?
Engellinin toplumsal yaşama doğrudan katılımını, eğitim, sağlık, sosyal bakım, rehabilitasyon ve istihdam gereksinimlerinin karşılanmasını, üretim kapasitelerinin, bilgi, beceri, tecrübe ve yeteneklerinin geliştirilmesini, engellilerle birlikte yaşayarak, onların yaşamlarının kolaylaştırılmasına katkı sunacak çalışmalarımız yeterli mi ?
İlçemiz engellilerinin insan hak ve özgürlüklerinden tam ve eşit biçimde yararlanmalarını sağlamada hangi durumdayız. Engellinin rehabilitasyonu ve eğitimi konusunda neredeyiz ? Engellilik araştırmaları ve istatistik birimlerimiz nerede ? Proje ve koordinasyon çalışmalarından haberimiz var mı ?
İlçemiz sosyal yaşamını etkileyeceğine inandığımız MYO öğrencilerinin kendi alanlarındaki çalışmaları engelliler ve yaşlılar için ne durumda ?
Belirtilen konularla ilgili Belediye Başkanlığı ve Kaymakamlığımızın engelli ve yaşlılık masası yok. Engelliyle ilgili çalışmalar yürütülmüyor. Engellilerin farkında olmadığımız için, onların erişilebilirliği ile de ilgimiz yok.
Engellilerin gereksinimlerinin karşılanması hususunda çalışmalar yapmak üzere kurulan “Otizm ve Engelliler Derneği” ile farkındalık ve erişilebilirlik yaratmak için hemen hemen tek başına mücadele veren Fatma Cincioğlu’nun çalışmalarını yakından izliyoruz.
Cincioğlu, otistik engelli çocuğunun eğitimi için büyük fedakarlık gösterirken örgütlü bir güçle bunu kalıcı olabileceğini de düşünüyor.
Tüm engellilerin eğitim, kardeş aile projeleri ve rehabilitasyon merkezinin ilçemizde kurulmasına çalışıyor. Aynı zamanda köy köy dolaşarak engelli tespiti yapıyor. Engel gruplarına göre ilçemizin envanterini çıkarıyor. İşi kolay mı ? Oldukça zor. Engelli haftalarındaki programlara katılmanın dışında ne yapılabiliri tartışmalıyız. Engellilerin bir arada aileleri ile birlikte olabileceği, eğitim görebileceği, spor ve sanat dallarında faaliyet gösterebileceği kapalı ve açık alanı olan geniş bir mekana ihtiyaçları var. Oysa bu haliyle ilçemiz engellilerin yaşamasına uygun bir kent değil.
Bazı insanlar ilçenin gelişmişliğini; göğe değen binalar, lüks arabalar, marketler, ekolojik dengeyi bozan yatırımlar olarak görebilir. Bir çoğumuz da bu görüşe katılabiliriz. Toplumumuzun dezavantajlı kesimleri; yaşlılar, engelliler, çocuklar ve hastalarının sorunlarıyla ilgilenen, onların yaşam standartlarını iyileştiren ilçelerin gelişmişlik düzeyi yüksek olarak düşünüyorum.
Fatma Cincioğlu’nun çalışmalarını uzaktan seyretmek yerine biz de varız diye biliyorsak, engelli sorunlarının çözümüne ilk adımı atmış olmaz mıyız ?
“Hani İnsan Toz kondurmazdı Sevdiğine” Tahsin Şentürk
Doğanın bizlere armağanı olan bu şirin ilçede çevrenin korunması, temizliği ve gelecek kuşaklara bozulmadan bırakılması konusunda yeterli çalışma yapmadığımızı düşünüyorum. Rengarenk çiçeklerin olduğu bahçeli evler yok artık. Mevcudu koruma konusunda da duyarsızız. Çekirdek yiyerek, içtiği içeceklerin kabını rastgele atarak kirletme hakkını kimden alıyoruz. Kameriyelere istediği gibi oturanlar kendilerinden sonra gelecekleri düşünmez olmuşlar. Akşam üzerleri yanında Belediye Meclisi Üyeleri arkalarında görevlilerle sahilde gezen Belediye Başkanı hem ilçemize gelenlere bir hoş geldin derken aynı zamanda olumsuzluğu yaratanları güler yüzle uyarıda bulunamaz mı ? Gönül iyi ilişkiler hep sürdürülsün istiyor. Yazın o kadar genç geldi. Çevreyi biz kirlettik. Temizleyecekte biziz diyerek temizlik- çöp toplama- kampanyası düzenlemedik. Komşu ilçelerin yaptığı bu çalışmaları çevreci duyarlılığı içerisinde basından izledik. Kirletmede, Çatalzeytin’e çöp ekmekte birinci olduk dersek yalan mı olur ? Belediyeler topladıkları çöpleri Kuğu’dan denize dökerse, kanalizasyon dalgalarla öpüşürse, Karadeniz nasıl kirlenmesin.
Hep kötü örnekler yok. İyi örnekler de var. Ama bir elin parmakları kadar. İyiler çoğalırsa Çatalzeytin yaşanır olur. Ziraat Bankasının önündeki süs ağaçları ve çeşmenin yanındaki çiçekler yüzümüze gülüyor. Bir de kırmızı meydandakilere bakalım. Yüzümüze somurtuyor. Sararmış, rengi solmuş. Aradaki fark ne acaba…. Bankanın orada elinde su kovasıyla ağaçları ve çiçekleri sulayan onların bakımını yapan esnaf Kenan Demir var. Belediye hep iyi ve güzelin yanında olmalı. Kenan Demir farkını görmeli ki, başka insanlar da çevreye duyarlı olsun.
Sağ ol Kenan Demir.
Haydi Kenan Demir, sen önder ol bize toz kondurmayalım, sevdiğimizi söylediğimiz Çatalzeytin’e.
Spora Destek Gençliğe Hizmet
Çatalzeytin adını spor yoluyla duyurma mücadelesi veren yeşil-beyazlı takımımız son iki sezonda malzeme ve nakdi yardımların toplamı 10 bin lirayı geçen İstanbuldaki genç işadamımız Yaşar Çelik’in kazancı bol, yolu açık spor ve sanata desteği herkese örnek olsun. Böyle desteklerle gönüllere adını yazdıranlardan biri oldu. Kazancını paylaştı. Gençleri sevindirdi.
Eee ne demişler. “Kumar yuvaları söndürür, içki öldürür, sigara süründürür. Bilgisayar ve internet bağımlılığı sosyal yaşamdan koparır, spor ve sanat ise insanları güldürür.”